20 Temmuz 2008 Pazar

pazar pazar ...


Temmuzun ortası bir pazar günü ... Cumartesi dışarı çıkıldığından evde baymayı tercih eden ve aynı zamanda hava da çok sıcak olduğundan eve tıkılmış 3 çocuk. Kız çocuk seneler sonra ders çalışıp sınava girmek zorunda bırakılmış. Azap içinde çalışıyor ve söylene söylene sınavlarını alıyor.
"Zaten hafta içinde full iş, kafan bununla dolu ve bununla yatıp kalkıyorum malesef evet kafama çok takıyorum, bir de kısacık haftasonumda sınavları almak zorunda bırakılıyorum.Püffffff"

Büyük erkek çocuk, bilgisayarına çok eski olmayan tarihte yüklenmiş uzay gemisi oyununa takılmış. Ama kesinlikle online değil. Aman olmasın zaten yoksa evde huzursuzluk ve kavga çıkabilir. Kafasını gömmüş oyun oynuyor arada bir kaldırıp etrafı kolaçan etmeyi de unutmuyor. Çok sevimli ...
Küçük çocuk, arkadaşlardan sömürülmüş olan portatif hardiskinden tv series takılmakta. Hepsi el altında olunca dilediğinde çıkarıp izleyince çok keyifli oluyor. O da bilgisayarını alıp yatağına serilmiş.
Pazar günleri insanın üstünde bir ağırlık oluyor nedense. Ev ahalisindeki herkes bir tarafa kaçmış baymış ve bezmiş durumda. Ertesi günde işe gitmenin ızdırabı ya da temmuz olmasından kaynaklı bir sıcak çarpması, evde yapılacak işlerin olması ve insanın kolunu bile kaldırmasının çoook zor gelmesi hepsi muhtemel sebepler.

Yine de pazartesi yeni bir haftaya başlarken biraz daha çaba göstermek lazım. Sonuca ulaşmak istiyorsak, kendimize de hedefler koyduysak, kendim için başarmam lazım diyorsak bir gayret bir çaba içinde olmak lazım. Yarın pazartesi arkadaşım, hedefe giden yolda bir adım daha atacağımız gün. Tembellik pazarda kalsın. Ha gayret !

Hiç yorum yok: